Genel Haberler
Fahrettin Bağrı’yı kaybettik
Eski voleybolculardan Fahrettin Bağrı’yı kaybettik. Merhumun cenazesi Üsküdar Selimiye Büyük Camii’den 15 Kasım Cuma günü öğle namazı sonrası ebediyete uğurlanacak.
Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına baş sağlığı dileriz.
Voleybol Aktüel
Bilgiler, fotoğraflar ve kolaj: Gülnur Özfer Görgün – Voleybolun Unutulmazları Ansiklopedisi
Voleybolun Unutulmazları Ansiklopedisi’nde kendi kaleminde Fahrettin Bağrı’nın hayat hikayesi:
19 Ocak 1954’de Eskişehir’de doğdum. Ablam 110 metre engellide Türkiye rekortmeni, erkek kardeşim de amatör futbol liginin gol kralı idi. Böyle bir ailenin ferdi olarak henüz ilkokuldayken bile spora büyük ilgi duydum.
Ortaokul yıllarında okulun basketbol takımında oynarken, unutulmaz beden eğitimi hocam Cezmi Büyükgüney’in voleybola da yatkınlığım olduğunu ve antrenmanlara katılmamı söyleyince o yıllarda voleybola da başlamış oldum.
Eskişehir Atatürk Lisesi’nde bir yıl okuduktan sonra Çankırı Astsubay okuluna girdim. Askeri okulda basketbol takımının kaptanlığını yaptım. 1972’de mezun olup kıtaya çıktığımda askeri birliklerde basketbolun neredeyse hiç oynanmadığını ama voleybolun çok yaygın olduğunu gördüm. 1972-1974 arası K.K.K.’lığı takımına seçilecek kadar voleybolumu ilerlettim ama benim için yeterli değildi. Çünkü basketboldan kalma dirseği kırma alışkanlığım vardı.
1974’de Erzincan’a tayin olduğumda kulakları çınlasın üçüncü ordu spor astsubayı Hasan Güven hocam beni hemen buldu ve yaklaşık iki ay eksiklerimi gideren idmanlar yaptırdı. Hatta sol koluma (solak olduğum için) tahta bağlamış ve o şekilde smaç vurma reflekslerimi kazandırmıştı.
1976’daki Ankara’da yapılan K.K.K.’lığı voleybol şampiyonasında Naci Bayamlıoğlu hocam tarafından beğenilmiştim. Şark dönüşü tayinimi Ankara’ya beklerken komando kursu görmem nedeniyle tayinim Kayseri Hava İndirme Tugayına çıkıvermişti. Ancak 1979’da Ankara’ya tayin olmak ve o yıldan itibaren de Muhafızgücü voleybolcusu olmak kısmet oldu. Reşit Yücesoy hocamı da bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum, mekanı cennet ruhu şad olsun.
Genelkurmayda oldukça kritik bir görevde çalışıyor olmam nedeniyle hem idman ve maçlar hem de görevime devam ettim. 1985-86 gibi Muhafızgücü’nün lav edilip Silahlı Kuvvetler Gücü’ne dönüşmesiyle birlikte ben de voleybolu bırakmak zorunda kaldım.
Eşim Nurten hanımla aynı mahallede büyüdük, evlendik. İki oğlumuz oldu. Erdinç ve Erman. Erdinç evli ve gelinimin adı Sevilay. İstanbul Ümraniye/Çakmak’ta yaşamımıza devam ediyoruz.
Voleybolun içinde geçen yaklaşık 15-16 yılda, arkadaşlarımla çok güzel anlar ve anılarım oldu. Dünyanın en güzel sporlarından birini yapmaya çalıştık. İç içe yaşamış, parkelere terini akıtmış, soyunma odalarının bulunduğu koridorlarda ozalit koklayarak ısınma turları atmış, maçları yönetenler, maçları anlatan ve yazanlar ve yöneticilerimiz ve de ismini sayamadığım tüm voleybolseverlere sağlıklar diliyorum.
Hayattan göçüp gidenlere de Allah’tan rahmet diliyorum.
Ancak daha da önemlisi tüm bu aksiyonlar içinde olanları bir araya toplayıp anılarımızı ölümsüzleştiren, inanılmaz gayret ve çaba sarfeden vefakar kardeşim Gülnur Görgün’e sonsuz teşekkürlerimi sunuyor sağlıklar diliyorum.
İyi ki spor yapmışım, iyi ki voleybolcu olmuşum! Herkese sevgi ve saygılarımla…